Hırsızlar üzerine -1

Hırsızlar üzerine

Emek hırsızlığını, nasibi engellemeyi, bedavacılığı, arkadaşından alıp kullanmayı, utanmadan bizden destek istemeyi hem de yüzsüz bir şekilde olanlara kendi inandığı değerler üzerinden cevap vermek istiyorum hakkımız helal etmiyoruz, ahir zamanda elimiz iki yakanızda olsun. Üstelik emek hırsız kurnazların akademisyen olma çabalarında destek olan bili mum danışmanlarını da esefle kınıyorum. Herkes akademisyen olmasın, Yüksek lisans da yapmasın.

Yüzsüzlük o kadar da normalleşmiş ki, bana şunu diyenleri gördüm; senin programını sana para vermeden başkasında bedava aldım, kısa sürede işimi gördüm, hem de klinik yapıyorum, oyum ben, şuyum ben,  buyum ben,  öğrenciyken de biliyorum kullandım diyor, eeee sonuç, ben yüksek lisans yapıyorum  akademisyen olma yolunda ilerliyorum diyor, ya abi siktir git densiz kaşar bişey olmaz senden  ve sen bişey yapma, emek çalıyorsun yüzsüzsün ve bunu marifet sanıyor övünerek konuşuyorsun, karakter eksikliğin var, demekki ileride de tez çalacaksın ki bi kısmı göz göre göre çalıyor, öğrencilerin ve akademisyenlerin sırtına basa basa emeklerini çala çala ilerlemeye çalışacaksın, sen akademisyen olma hatta sen bişey  de olma amk...

Bu arada bu yazıyı okuyanlar, bana küfür etmeyi yakıştırmıyor olabilirler ama ben severim küfretmeyi hak edilen hitapla söylemde bulunmayı.

Kurnaz ama akılsız, kurnaz olduğu için akılsız, aslında o kadar çok kaşar denilen bir peynir türü ile kişilik tanımlanmasında bulunulan insanlar var ki, akla ziyan. Ne yapalım gülüyorum onlara, şaşkınlıkla izliyorum, hele hele kadın hırsızlar offf akla ziyan şirretlik çirkeflikde bonus.

İllaki bi yerlerde karşılaşıyorum bunlarla, lafımı hiç esirgemiyorum, emek hırsızlarına karşı, hırsız her yerde hırsızdır.

Emek hırsızları, bilgi hırsızları yüksek lisans da yapamasın akademisyende olmasın, diye çağrım var...